Hayallerimin Şehri Venedik

Sabah saat 10:30; Venezia Stacione Santa Lucia 'ya vardık. İçim kıpır kıpırdı. Venedik'te olmam hayal gibi bir şeydi...

Tren istasyonundan çıktığımızda bambaşka bir dünyaya gelmişim gibi hissetim. Hayatımda hiç böyle bir yer görmemiştim. Her yer denizdi. Araba yok, motorsiklet yok, otobüs yok. Tek ulaşım Vaporetto ve gondollar..

İstasyonun tam karşısında Vaporettoların durakları vardı. Hemen oraya gittik. ve 82 numaralı Vaporetto'ya bindik. Bu vaporetto bütün önemli yerlere uğruyordu. Gondola binmek istemeyenler Vaporettoyla 1 saatlik Canal Grande(Büyük Kanal) turu yapabilirler. Büyük kanal yaklaşık 2 km uzunluğunda tren istasyonundan San Marco meydanına kadar devam etmekte. Ayrıca bu kanalda 200 adet saray yanyana sıralanmış.

Bizde Vaporettoyu Ponte di Rialto'da bıraktık. Ponte di Rialto Venedik'in en meşhur köprülerinden biri. Ponte di Rialto'nun çevresi bir sürü mağaza ve restorantlarla doluydu. Cıvıl , cıvıldı ortalık=)

RİALTO KÖPRÜSÜ

Geçmiş yazılarımda yazmış olduğum gibi kalacağımız yer Rialto Köprüsüne çok yakındı. Arkadaşlarımızla birlikte otelin olduğu yere geldik. Venere sitesinin dediği gibi tam 5 dakika sürmüştü.. Hemde valizlerle ...

Valizleri otele bıraktıktan sonra kendimiz dışarı attık:)

Daracık sokaklar, suların arasındaki sokaklar, küçücük köprüler.. Sihirli bir mekan sanki...


Bu sokakları geçtikten sonra San Marco Meydanında buluyoruz kendimizi... Lüks cafeler ve mağazalarla çevrili çok geniş bir meydan.. Meydanda Dükler sarayı, Basılıca St. Marco (St.Marco Kilisesi), campanile (çan kulesi) ve saat kulesi bulunmakta..

St Marco Kilisesi


San Marco meydanında ilk Campanile'nin tepesine çıktık. Çan kulesi 99 m yüksekliğinde ..Yukarı çıktığımızda Venedik'in bütün o harika manzarasını gördük. Kesinlikle herkese bu kuleye çıkmasını tavsiye ederim... Göreceğiniz manzara, kuleye girmek için bekleyeceğiniz sıraya değer....

Campanile'den indikten sonra tam karşısında bulunan St.MArco kilisesine girdik. Dışardan görünümü muhteşem. Venedik'in manzarasını bu kilisenin yukarı katına çıktığınızda da görebilirsiniz.


<=== CAMPANİLE (ÇAN KULESİ)







Kilise'yi gezdikten sonra Gondolla binmeye karar verdik... San Marconun önünde Gondolla binerseniz, Gondolcuların verdiği fiyat 120 Euro. 4 kişi olduğumuz için San Marconun önünden bindik. Gondolcu'ya bizi bir saat dolaştır dedik... Normalde sadece 20 dakika dolaştırıyorlar.Gondolcularla pazarlık yapmanız şart... Genelde pazarlık yapınca fiyatları düşürüyorlar... Eğer normal bir ara sokaktan Gondolla binerseniz gondolcuların verdiği fiyat 80 euro... Ucuza gondol gezintisi yapmak istiyorsanız da 6 kişi bir araya getirip kişibaşı fiyatını 15-20 €'ya düşürebilirsiniz.




Gondol gezintisinden sonra'da Dükler sarayına girdik. Venedik Dukalarının kaldığı sarayın bir bölümü de hapishane olarak kullanılmış. Dükler sarayı ve yeni hapishane arasında yer alan Ponte Dei Sospiri (hasret köprüsü) de oldukça dikkat çekici.
Saat 19:00 olmuştu. Günün sonunda bütün San MArco meydanını ve Rialto köprüsün etrafını gezmiştik..
Akşam yemeği olarak Rialto köprüsünün sol tarafında yer alan restoranlardan birinde yedik. Fiyatlar 14- 20 euro arasında ...

San MArco meydanında yemek yerseniz de fiyatları 50 60 euro... Restoranların dışındaki kısımlar iç kısımdan daha geniş yer kaplamakta ve restoranlarda piyano eşliğinde, canlı müzik bulunmakta.

SAN MARCO MEYDANI


2.günde Venedik'in diğer kısmında olan Ghetto adını alan bölüme gittik. Burası Venedik yahudilerinin yaşadığı mekan.. Venedik Ghettosu bugünlerde 600 kişilik bir cemaatin olduğu yer..Peki Venedik Ghettosunun geçmişi nedir?? Bunu diğer yazımda genişçe yazacağım!!
Ghetto'da yahudi müzesini ve bu bölgede yer alan 5 tane sinagogu gezdik.. Sinagogların dış görüntülerinin oldukça sade olmasına karşı içi de bir o kadar süslü.
Bölgedeki mağazalar yahudi sembolleri ve yahudilikle ilgili kitaplar satmaktadır.
Eğer 2. bir gününüz daha varsa ghettoya gitmenizi öneririm. Venedik'te yaşayan farklı bir kültürü de görmüş olursunuz...
3. gün İstikamett FLORANSAAA=))