Orta çağa dönüş=)

Floransa'da geçirdiğmiz 3. günde Yusufun ısrarları sayesinde Siena'ya gittik... Bu yeri herkes çok övmüştü. Annem de Siena'yı görmeden sakın geri gelme demişti... Eee bunca ısrarlardan sonra bende bu şehri merak etmeye başlamıştım:)

Sabah saat 8.57de Floransa'dan Siena'ya doğru yol aldık.. Otobüsle gitmeyi tercih etmiştik. Çünkü insanlardan yolun çok güzel olduğunu duymmuştuk.. Gerçi ben bütün yol boyunca uyuya kaldım diyebilirim:) Otobüs şirketinin adı Sitaydı ve yolculuk ta 13.00 Euro tuttu ..(gidiş-dönüş)
Sienaya vardığımızda ilk dikkatimi çeken tertemiz oluşuydu. Surlarla kaplı olan Sienanın içine girip, toprak rengi labirent sokaklarında dolaştık=)Büyüleyici bir kentti bu Siena.Bu sokaklar çeşit çeşit mağazalarla doluydu... Cıvıl cıvıl bir yerdi... Aynı zamanda da buranın çok asil bir kent olduğunu hissettim ..

Ortaçağ görünümlü bu dar sokakları geçtikten sonra kendimizi kocaman yelpaze şeklinde bir alanda bulduk....( Bu meydana Piazza Del Campo( Campo Meydanı) denmekte... 1347de yapılan bu meydanda İtalya'nın meşhur at yarışları ( Palio) yapılmakta...Ağustos ayında Siena'ya giderseniz bu yarışları görme şansınızda olur=) )


Buradaki en önemli yapıların Palazzo Pubblico (Belediye Sarayı) ve onun 103 metrelik çan kulesi Torre del Mangia olduğunu söyleyebilirim... Bu çan kulesine çıkarakta bütün Sienayı görebilirsiniz...
Bu meydanı gezdikten sonra tekrar ara sokaklara girip, şehrin en yüksek noktasına çıktık.. KArşımıza Sienanın Duomosu ( Katedrali) çıktı...Oldukça süslü bir katedraldi...

KAtedral bölgesini gezdikten sonra tekrar Campo meydanına geldik.. Bu meydanda yan yana sıralanmış küçük küçük cafeler bulunmaktaydı. Onlardan birine oturduk ve hayatımda yediğim en güzel pizzalardan birini yedim :) Fiyat aralığı 10- 15 Euroydu...
Meydandaki cafelerden birine oturmadan dönmeyin sakın...

Sienayı gezerken ortaçağa dönmüş gibi hissetim. Bir şehrin nasıl bu kadar iyi korunduğunu, insanlara nasıl bu kadar güzel tanıttıklarını düşündüm.. Keşke her yer bu kadar güzel korunabilseydii. Gerçi o zaman böyle yerlerin de değeri kalmazdı.. Venedik'ten sonra en çok etkilendiğim yer burası oldu... Alışılmışın dışında yerler görmek istiyorsanız Siena'ya kesinlikle gitmelisiniz.. ve evet iyiki annemi ve Yusufu dinlemişim... O kadar güzel bir yeri keşfettim ki, şu an bu yazıyı yazarken ve resimlere baktığımda tekrar orada olmayı diledim...


Bir tatile gitmeden önce insanların fikirlerini almayı unutmayın; emin olun size çok yardımcı olucaktır=)))
Saat 16:00 gibi Floransa'ya geri döndük. Yol bir saat sürdü. Programımızda Michalangelonun tepesine çıkmak vardı. Vakit kaybetmeden hemen oraya gidip, güneşin batışını oradan seyretmek istiyorduk... Otobüs durağında, şansımıza direk Michalangelo'nun tepesine giden otobüs duruyordu... Hemen bindik. 15 dakikada da ordaydık.. Şehrin en tepesindeydik... Böyle bir manzara olamazdı... Bütün şehir ayaklarımın altındaydı sankiii... Akşam olduktan sonra istemeye istemeye artık Floransaya veda ediyordum...

Tepeden indikten sonra Plus Florence'a döndük.. Akşam yemeğini orada yedik.. Yemekleri çok güzeldi... ve Floransadaki 3 günümüzde böyle geçti...
Bundan sonraki İstikamettt ROMAAAAAAAAA:))))

NOT:(Michalangelonun tepesinde Michalangelonun yaptığı David heykellinin yine bir kopyası bulunmakta!!! Gerçeği Galleria Accademia (Akademi Galerisi)nde !!!)