Rüzgarr Gibi Geçtii=)

Blogumda gittiğim yerler haricinde kitaplara, filmlere de yer vereceğimi yazmıştım...

İlk olarak "Rüzgar gibi Geçti" kitabını anlatmak istedim. Şu ana kadar okuduğum en güzel roman diyebilirim. Tam 942 sayfa. Çok uzun bir roman... Çok sayfa okumaktan sıkılmam diyenler kesinlikle rafınızda bulunması gereken bir kitap... Yok sıkılırım diyorsanız da filmini izlemenizi tavsiye ederim. Filmi 3 buçuk saat sürüyor. Ama o kadar akıcı ki 3 bucuk saat oldugunun farkına bile varmıyorsunuz.. 1939 yılında çekilen film Oscar'da tam 9 dalda ödülünü de kapmış=)


Filmde Clark Gable ve Vivien Leigh başroldeler... Rüzgar gibi geçti kitabını filmini seyrettikten sonra okudumm.. ve kitapta filminde olmayan bir sürü ayrıntı yazmaktaa...


Margaret Mitchell'in Pulitzer ödüllü romanı olan Rüzgar gibi geçti ABD 'de 1861 yılında geçen iç savaşı ,insanların nasıl etkilendiğini ve iç savaş esnasında Scarlett O Haranın yaşadıklarını anlatıyor..


Scarlet O hara romanın baş kahramanı.. Romanı okuyunca Scarletten hem nefret edebilir, hem de çok sevebilirsiniz... Ama bu karakterden kesin etkileneceğinizi söyleyebilirim..


Kitabın kısaca konusunu anlatırsam;


Scarlett; kitapta Ashley Wilkes'a aşık olduğunu düşünür. Ancak Ashley kuzeni Melanie'yle istemeden olsa da evlenir. AShleyın evinde Rhett Butler la karşılaşır.. (Rhett Butler da romanın diğer baş kahramanı)... Rhett kumarbaz, bencil ama bir o kadarda etkileyici bir karakteri canlandırır. Ashley evlenince Scarlett 'te Melanie'nin kardeşiyle evlenir. O sırada iç savaş ortaya çıkar.. (Kuzey ve Güney arasında çıkan savaş) Bütün erkekler savaşa gider. Ancak biri hariç Kurnaz Rhett...


Scarlett'in kocası o savaşta ölür ve Melanieyle yaşamaya başlar. Savaşta Scarlett'i zor günler bekler. Bu zor günlerinde fark ettirmeden yardım edecek tek kişi vardır o da Rhett Butler... Ancak birbirlerinden hoşlanmalarına rağmen birbirlerine bir o kadar kötü davranırlar. Acaba sonunda Rhett ve Scarlett birbirlerine kavuşabilecekler midir? işte bunu da okuyup görün:))
İpucu :beklemediğiniz bir sonla karşılaşabilirsiniz=))

"Rüzgar gibi geçti" okuyuculara bir kadının savaşta ne kadar cesur ve bencil olabileceğini göstermekte...






Kitabı okurken dikkatimi çeken savaşın güney kısmından anlatılmasıydı... Kuzey siyah ırktan gelenlerin kölelikten kurtulması için, onları koruyan taraftı. Ancak kitap Güneyi öyle bir anlatmış ki.. Güney'in değerlerini övüp, köleliğin normal bir şeymiş gibi ele almış. Ayrıca kölelerin de bundan mutlu olduğu izlenimini de vermekte.. Savaş iki tarafta da da çok büyük kayıplara neden oldu. Ancak kitabı okuyunca sadece Güneyin neler çektiğini görebiliyorsunuz..



Evet; etkilenmemek mümkün değil.. Aşk, ölüm, kan, kül ve savaşın götürdükleri işte bütün kitabın özeti bu kelimeler...

Scarlett'in meşhur sözüyle de bu yazımı bitiriyorum=)



"Bunu yarın düşünürüm.. Çünkü yarın başka bir gün.."





Etiketler: edit post
0 Responses