Bir Açık hava müzesi; Floransa:)

Saat 07: 47de Venedik'ten bindiğimiz tren Floransaya( Santa Maria della Novella Tren ist) 11:09'da vardı.. Bindiğimiz tren tipi Eurostar olduğu için tertemiz ve moderndi. Fiyatı ise 25-30 euro... İtalyada trenlerde çok hırsızlık olduğu için Eurostar olan trenlere binmenizi öneririm. Eurostar hem hızlı gitmekte, hem de aileler ve iş adamları tercih etmekte..

Tren istasyonundan çıktıktan sonra kalacağımız yurdun adresine bakıp, yurdu bulmaya çalıştık. Adreste yazdığı gibi Tren istasyonunun sol tarafındaki ışıkları geçerek tam 150 metre sonrasında Plus florence karşımıza çıktı... Plus florence'ın içi gençlerle doluydu.. Resepsiyonda duranlar bile oraya okumaya gelen gençlerdendi.. Hepsi çok canayakındı.. Öğrenci yurdunda kapalı havuz, çok güzel bir cafe, bilgisayar odası bulunmaktaydı.. Odaların bazıları büyük, bazıları da küçücük.. Ancak odanız hoşunuza gitmezse direk başka bir odayla değiştiriyorlar... Bu kadar az paraya, gerçekten çok güzel bir yerde kalıyorduk=)

Yurda yerleştikten sonraa; merkeze doğru yol aldık... Merkeze gelmemiz tam 15 dakika sürdü... Uzun bir mesafeydii...

İlk olarak Piazza Del Duomo (Duomo meydanını) gezmeye başladık.. Duomo meydanında Santa Maria Del fiore Katedrali, Çan kulesi (İl Campanile) ve vaftizhane vardı...
















<== Santa Maria del Fiore Katedrali


Biz ilk olarak Santa Maria DEl Fiore Katedraline girdik. (Bu katedrale aynı zamanda Duomo'da denmektedir. İtalya'nın bir çok şehrinde büyük katedrallere Duomo adı verilmektedir. )Duomonun ve Campanile'nin dışı çok süslü olmasına karşı içi de bir o kadar sadeydi.. Genelde Avrupa'da Katedrallerin içi çok süslü olurdu. Ancak bunun nedeni de Katedrali yapımında yardımcı olan MEdicilerin farklı görünümlü bir Katedral yapmak istedikleri içinmiş. Medici çok zengin bir aile olup, kazandıkları parayı şehirlerini zenginleştirmek için kullanmışlar...


Çan kulesi ince ve uzundu. Dışı çok renkli mermerlerle yapılmıştı.. Ancak biz yukarısına çıkmadık. Yukarı çıktığınızda bütün Floransayı görebiliyorsunuz. Biz Michaelangalo'nun tepesinden bütün FLoransayı görmeye karar vermiştik. İki yerden de görmeye gerek görmediğimiz için bu kuleye çıkmadık...




Duomonun önündeki yuvarlak binada Vaftizhaneydi.( Vaftiz suya batırma anlamı taşır. Hristiyanlar da dinsel açıdan taşıdığı anlam ise, suya batırılan kişi eski günahlı yaşamında ölmekte, çıktığında da günahsız olarak doğmakta. Bu tamamen simgesel bir uygulama. Hristiyanlar da genellikle doğumun ilk hafta sonunda papazlar tarafından vaftiz edilir. )Vaftizhane girişinin sağ tarafında altın kaplama bir kapı bulunmaktaydı. Bu kapı gerçekten insanların dikkatini çekiyordu... Bu kapıyı bulmanız hiç zor olmayacaktır ; çünkü bir kalabalık gördüğünüz an altın kaplama kapının orada olduğunu farkedebilirsiniz... Kapı "Cennet Kapısı" olarak anılmakta.. (Buradaki kapı aslında bir kopyadır. Hakikisi Katedralin içindeki müzede bulunmaktadır..)
Duomo meydanından sağ sokağa doğru saptığımızda ünlü markaların olduğu mağazaların yer aldığı sokaklar karşımıza çıktı.. Bu sokakları geçtikten sonra kendimizi Piazza del la Signoria'da ( Signoria meydanı) bulduk.. Burası sanki şehrin kalbiydi.. Karşıma ilk olarak Neptün Çesmesi ile David'in heykeli (kopyası) çıktı.. Onun yanına baktığımda Palazzio Vecchio ( Vecchio Sarayı), sağ tarafımda da bir sürü heykel vardı. Bu kısma Loggia dei Lanzi denilmekteydi..Bir açık hava müzesi ...
<= Davidin Heykeli


***(Palazzio Vecchio da Medicilerin işleri büyüdükten sonra yerleştikleri yermiş. İşleri büyüdükten sonra da tam yanına ticari ofislerini (Uffuzi )inşa etmişlerdir. Bu ofisler şuan sanat müzesine dönüştü... )*** Avrupanın en önemli sanat müzelerinden biri Uffuzi müzesii diyebilirim.. Uffuzi müzesi tam sanat severlere göre..

Biz ilk olarak Palazzio Vecchioya girdik. Ücreti 5.5 Euroydu.. Saray çok görkemliydi... Sarayı gezmemiz 1 buçuk saatimizi aldı...

***(Uffuzi müzesine girmek için çok sıra beklemeniz gerekiyor. İnternetten biletinizi satın almanızı tavsiye ederim.. Ayrıca Pazartesi günleri de kapalı... Uffuzi müzesinde Leonardo Davinci,Raffaello, Michelangelo gibi sanatçıların eserleri bulunmakta...)***


Biz Uffuzi Müzesine girmedik. Bu müzenin sokağını geçtikten sonra, karşımıza Ponte Vecchio (eski köprü)çıktı... Hayatımda gördüğüm en ilginç köprüydüü.. Çok değişikti.. Köprünün üzerinden diğer tarafa geçilen yolun iki tarafında da kuyumcu mağazaları bulunmaktaydı... Bu köprünün kaç kere resmini çektiğimi hatırlamıyorum bile...


Ponte Vecchio
Köprünün karşısına geçtiğinizde Pitti sarayını görebilirsiniz..

Ponte Vecchio'yu gördükten sonra yurda geri döndük. Çok yorulmuştukkk.. Akşam saatlerinde tekrar dışarı çıktık.. Yemek için Piazza di Signoria'ya gittik.. Yemeği oradaki restoranlardan birinde yedik. Ancak oradaki restoranları hiç tavsiye etmiyorum. Çünkü hem turistik mekan olduğu için çok pahalı, hem de yemekleri güzel değill...

2. GÜN MUCİZELER ŞEHRİ PİSA VE PİTTİ SARAYI=)

2. gün programımızda yarım gün Pisa Şehrine gitmek vardı.. Pisa şehrinin merkezi küçücük.Orada önemli olan meşhur pisa kulesini görmek=)

Trenle Pisaya gittik.. Kişi başı fiyatı 5. 60 Euroydu. Yol 1 saat sürdü. Pisa tren istasyonunun tam yanındaki otobüs durağından pisa kulesine giden otobüse bindik. 10 dakika içinde de Pisa kulesinin meydanındaydık.. (Mucizeler meydanı) . ...

Pisa kulesinin gerçeği tam karşımdaydı.. Sürekli resimlerde gördüğüm kule, yana yatmış olan kule.... ve evet gerçekten mucizevi duruyordu..

Bu kule, yanında duran katedralin çan kulesiydi ve katedralden ayrı yapılmıştı...( Pisa kulesi bitirildikten sonra güneye doğru eğilmeye başlamış. Hala da eğilmekte!!!.. 1990 yılında da teknik müdahale de bulunulmuş.. )

Bu meydanda kule, katedral, vaftizhane ve turistik eşya satan standlar vardı.. Biz bir tek Pisa kulesine çıktık. Pisa kulesine çıkış 15 euro.. ve 40'ar kişilik gruplarla almaktalar. Yükseklik korkusu olanların çıkmasını hiç tavsiye etmem. Kule eğik olduğu için ,bastığınız yer eğik ve başınız dönebiliyor.. Pisa kulesinden , bütün Pisayı görebilirsiniz=)


Pisadan 12:30 treniyle döndük... Döndüğümüzde Pitti sarayına gittik..

Pitti SArayı hakkında: (Medici Ailesi'ni kıskanıp onlarla boy ölçüşmeye kalkan Luca Pitti'nin sarayı tamamlayamadan iflas etmesi ile kaderin bir cilvesi olarak sarayı Mediciler alır, tamamlar ve 16.yy. ikinci yarısında yerleşirler. Sarayda Medicilerin resim koleksiyonu bulunmakta.)

Pitti sarayında öğrenci kartınızı gösterip yarı fiyatına girebilirsiniz... Normalde giriş 12 Euro...

Saraydan sonra Sinagoga gittik. Hayatımda gördüğüm en büyük sinagogtu...Gidilip görülmesi gereken bir Sinagog. Diğerlerinden çok daha farklıı... Daha sonra Santa Croce Kilisesinin önünde bol bol fotoğraf çektikk.












Santa Croce Kilisesi ve Sinagog
Akşam yemek için Ponte Vecchio'yu geçtikten sonra sol tarafında yer alan OPEN BAR adında bir yere gittik. Çok şık ve yemekleri çok güzeldi. Kesinlikle gitmelisiniz. Fiyatları 25-30 Euro aralığında...
3. Gün diğer yazımda olacak=)






















0 Responses